24 Aralık 2013 Salı

BİR SANAT AKŞAMI
23 Aralık 2013 - İstanbul


Bugün iş çıkışı İş Bankası Kulelerinde bulunan İş Sanat’a gittim. Nazım Hikmet Şiir Dinletisi vardı. Yol yorgunu ve hasta olmama rağmen çok önceden gitmeyi planladığım için vazgeçmedim ve güzel bir sanat akşamı geçirdim. Cemil ve İsmet beyle erken buluştuk kapılar açılmadığı için bir süre bekledik. Bu arada KİBELE sanat galerisinde bulunan Cihat Aral Resim Sergisini gezdik. Özellikle 80’li yıllara damgasını vuran işkence temalı tablolar benim açımdan ilgi çekiciydi. Birde Çöplük resimleri hoşuma gitti.
20:00’de başlayacak şiir dinletisini beklerken fuayede 3 eski Çiğdem’li sohbetimize devam ettik. Kapıların açılmasıyla salon bir anda dolmaya başladı ve bizde bulduğumuz en güzel yere oturduk. Bu arda Ferda ve bir arkadaşı daha bize katıldı.
Salon hem seyirci hem de sahne kısmı oldukça büyük ve ferah bir salon. Sadece sıra aralıkları biraz dar olmuş. Her türlü gösteri sanatları için mükemmel bir salon. Büyük bankaların ve kurumların bu tür salonları yaparak sanata destek olması gerekiyor ama bazı diğer bankalar paraları bu tür yatırımlar yerine ayakkabı kutularında saklamayı tercih ediyorlar..))) Bu açıdan İş Bankasını bir kez daha tebrik ediyorum.
Şiir dinletisine gelince tek kelimeyle muhteşemdi. Zaten çoğunu bildiğimiz Nazım Hikmet şiirleri Metin Belgin, Bülent Emin Yarar ve Hakan Gerçek’in güzel sesiyle ve Vedat Sakman’ın gitarı eşliğinde bizi büyüledi. Bu arada vokal, bas gitar ve kemandaki gençleri de unutmamak gerekiyor.


Retrospektif Sergi CİHAT ARAL
23 Aralık 2013

İş Sanat Kibele Galerisi, Aralık ayında çağdaş figüratif resmin önde gelen temsilcilerinden Cihat Aral’ın eserlerini sergiliyor. Kendi deyimiyle 'gerçek' zamana tanıklık eden sanatçı, resimlerinde insanı ve onun yaşamsal gerçeğini merkeze alan bir doğa sevgisini de tuvale yansıtıyor. 1943 yılında doğan Cihat Aral,1964-69 yılları arasında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Y. Resim Bölümü Neşet Günal Atölyesi’nde öğrenim gördü. Aral sanat yaşamının başlangıcı olarak nitelendirdiği 60’lı yılların sonunda kent insanlarını, onların çocuklarını ve yaşam biçimlerini gözlemleyerek; figürlerini canlı, şiirsel bir üslupla betimlemiştir. İlk kişisel sergisini 1970 yılında Taksim Sanat Galerisi’nde açtı. Aynı yıl Fransa’ya devlet bursu ile gönderilen sanatçı Paris Ulusal Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’nda resim dalında dört yıl ihtisas yaptı. Sanatçının resimleri, 1971-74 yılları arasında Paris’te daha düşsel ve renkçi bir yapıya bürünmüştür. Bu genelleştirmeyi yaparken, basit bir gerçeklik durumunun değil, o görüntünün ardında yatan asıl gerçeğin, biçimlikte dönüştürülmüş halinin peşine düşer. Aral’ın resimleri, özne ve nesne arasında ince bir özenle kurduğu denge unsuru ve bu yolla zenginleşen anlatım gücüyle de dikkat çeker. Sanat görüşünü “Merkez insan olunca; figürü temel tutan resim anlayışı bütünüyle sosyal hayatın politik, ekonomik, sosyolojik değerlerinin özünü taşır. Resim dipdiri bir başkaldırı, bir protesto alanıdır ve iyi resim unutulmaz.” diyerek özetleyen Aral, eserleri aracılığı ile kişileri düşünmeye de davet eder. Sanatçı çalışmalarına İstanbul’daki atölyesinde devam etmektedir.

Denize Dönmek İstiyorum
NAZIM HİKMET ŞİİR DİNLETİSİ
23 Aralık 2013

ATİLLA BİRKİYE hazırlayan
SERDAR YALÇIN müzik direktörü
MEHMET BİRKİYE sahneye uygulayan
METİN BELGİN, BÜLENT EMİN YARAR, HAKAN GERÇEK şiirleri seslendirenler
VEDAT SAKMAN vokal, gitar OYA UYSAL keman ZAFER AKDOĞAN bas gitar SİMGE YILDIRIM vokal
“Ben şiirde realiteyi bütün mürekkepliği, mazi, hal istikbal unsurlarıyla ve hareket halinde veren bir realizme ulaşmak istiyorum. Fakat hâlâ ulaşamadım. Birçok yazılarımın realizmi tek taraflıdır. Bundan dolayı da çok fazla haykıran bir ‘propaganda’ edası taşıyorlar. Bu hatamı anladım. Yeni verimlerimde bu hataya bir daha düşmeyeceğim. Cihanı görüş, anlayış bakımından değil, bu cihanı görüş ve anlayışın sanattaki tezahürü bakımından telakkilerim bir hayli değişti.” (Nâzım Hikmet, “Her Ay”, 20 Nisan 1937)
Dünya şairi Nâzım Hikmet’in (1902-1963) şiirlerinden kronolojik sıra gözetilerek derlenen dinleti, yaşamına göndermeler yapan bir sahne düzeniyle sunuluyor. Ayrıca, şiirle müziğin iç içe geçtiği Denize Dönmek İstiyorum! adlı dinletide Vedat Sakman, şairin şiirlerinden bu gösteri için bestelediği şarkıların yanı sıra kendi şarkılarını da seslendiriyor.


Mavi aynasında suların:
boy verip görünmek istiyorum!
Denize dönmek istiyorum!
Gemiler gider aydın ufuklara gemiler gider!
Gergin beyaz yelkenleri doldurmaz keder.
Elbet ömrüm gemilerde bir gün olsun nöbete yeter.
Ve madem ki bir gün ölüm mukadder;
Ben sularda batan bir ışık gibi
sularda sönmek istiyorum! Denize dönmek istiyorum! Denize dönmek istiyorum!







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder